Sayfalar

9 Nisan 2011 Cumartesi

DOKU

DOKU

Bir objenin görme ve dokunma duyusu ile algılanabilen yüzey kalitesine doku denir.
Obje, mobilya ve mimari düzlemlerin yüzey özellikleridir. Doku pürüzlü veya düz, parlak
veya mat, sert veya yumuşak, seyrek veya sıkı gözenekli olabilir. Bir mekânın zemini
seramik, ahşap veya halı ile kaplandığında ( döşendiğinde ) kullanılan dokuya bağlı olarak
özelliği değişebilir. Yaşadığımız dünya içerisinde dokuyu pek çok örneklerde görmek
mümkündür. Örneğin; yiyeceklerimizde ( portakal, karpuz, yumurta gibi yiyeceklerimizin
kabukları vs. ), giysilerimizde ( kadife, kumaş, keten, kot gibi giysiler ), yaşadığımız
mekânlarda ( duvarlar, pencere camı, alçılı yüzeyler, boyalı yüzeyler, seramik, mermer,
ahşap kaplı yüzeyler vs. ) çok geniş bir doku kolleksiyonu görebiliriz.

Önemi ve Gereği
Dokular, objelerin veya yüzeylerin genel yapısı hakkında bilgi edinmemizi sağlar.
Objenin veya yüzeyin sert - yumuşak, düz - pürüzlü, sıcak - soğuk oluşları ve hattat
objelerin taş, kumaş, ahşap, cam, halı, seramik vs. oluşlarıyla ilgili bilgilerde sunar.
Yüzeylere estetik değerler katarlar. Doku uygulamaları, mekânı olduğundan daha farklı
gösterdiği için iç dekorasyonda önemli bir yeri vardır. Örneğin; düz dokular mekânı soğuk,
pürüzlü, girintili çıkıntılı, dalgalı yüzeyler ise daha sıcak gösterir.

Dokunun kullanımı
Doku, bir objeye, iç veya dış mekâna, mobilyaya, bahçenin peyzajına estetik değer ve
karakter verebilir. Bazı alanlarda oldukça fazla kullanılır. Öreneğin, güzel sanatların
tümünde fazlaca göze çarpar.

Dokunun yüzeylerde uygun olarak kullanılması kişilerin yaratıcılığına bağlıdır.
Duvarlar, döşemeler ve mobilyalar üzerindeki farklı dokulu alanlardan oluşan odalar ince ve
zengin etki yaratacak şekilde dizayn edilebilir. Odaların genel etkisine katkıda
bulunduğundan ( estetik ve fiziksel değer katması), herhangi tek parçanın dokusu ayrı olarak
düşünülmemelidir.

Bir konutta, orta dokulu olan ceviz hem maunla hem de açık tip meşe ile birlikte
kullanılabilir. Maunla ipek, saten, kadife, büyük güllü desenler, derin tüylü halılar ve pirinç
gibi zarif dokular uygun düşer. Meşe ile kabartma çizgili kumaşlar, büyük şekilli ketenler ve
demir gibi kaba dokulu olanlar daha uygun olarak kullanılır.


Doku Çeşitleri
Doku, gerçek, görsel ve devingen olarak üç şekilde ele alınabilir.

1. Gerçek Doku
Dokunma duyusuyla algılanan dokulara
nasıl bir dokuya sahip olduğunu ilk önce dokunma yoluyla edindiğimiz bilgiler
doğrultusunda ifade ederiz. Pürüzlü, pürüzsüz, sert, yumuşak, kaygan, kaba, ince vs.
nitelikler dokunarak algılanan dokuları belirmek için kullanılır. Bir kumaşın seçiminde en
etkili sonucu dokunarak alırız.

İri gözenekli sıvanmış duvar dokusu

gerçek doku denir. Herhangi bir yüzeyin
2. Görsel Doku
Işığın etkisiyle gözle algılanan dokuya
çıkıntılı, engebeli yüzeylerde küçük gölgeler oluşur.Parlak yüzeyler ( vernikli ve cilalı) ışığı
yansıtır, mat yüzeyler ise ışığı yutar. Yüzeylerin dokusu, tıpkı renk ve biçimlerde olduğu gibi
algılanır. Görsel doku aldatıcı ( ışığın geliş acısına göre değişir ) ada başkalaşmış olarak da
nitelendirilir.


3. Devingen Doku
Dokunmanın mümkün olmadığı ve yanlızca görsel olarak algılanan dokulara
devingen doku oluşan dokuya dokunulamaz. Su yüzeyinde düzenli düzensiz dalgalar oluşur. Geçici bir süre ile yeni bir yüzeye sahip olur. Bu yeni bir dokudur. Daha sonra eski haline geri döner ve
düzgün pürüzsüz bir yüzey halini alır.

Dokuların Yaratılma Biçimlerine Göre Çeşitleri
Dokular yaratılma biçimlerine görede sınıflandırılabilir. Bunlar yapısal doku ve
dekoratif doku olmak üzere ikiye ayrılır.

1. Yapısal Doku
Yapısal doku, nesnenin yapıldığı malzeme ile tanımlanır. Örneğin; Nikalajın veya
formikanın ışığı yansıtması veya kumaş dokumaların ışığı absorbe ( yutma) özelliği gibi.


2. Dekoratif ( Dış ) Doku
Dekoratif doku, nesnelerin esas yapısının üzerine çeşitli uygulamalar ile birşeyler
eklemektir. Örneğin, mobilya oymaları, dekoratif süslemeler ve kakmalar gibi...

Dokunun Etkileri
Dokunun çeşitli etkileri vardır. Bunlar aşağıda sıralanmıştır.

1. Fiziksel etki.
Dokunduğumuz nesnelerin özelliklerini ve yapısını algılamamızdır. Çok sert ve
pürüzlü yüzeylere dokunduğumuzda rahatsızlık hissederiz. Eğer nesnelerin yüzeyleri çok
düz ise kayganlık ve soğukluk hissi uyandırabilir.

2. Işığın Yansıması ve Formun Oluşması
Cilalanmış mobilya yüzeyleri,cam, nikelajlı metal veya saten gibi çok düz malzemeler
ışığı parlak olarak yansıtır. İlgi odağı olurlar. Bu nesnelerin renkleri belirgin ve kuvvetlidir.
Az pürüzlü yüzeylerde ışınlarda kırılmalar olduğundan bu yüzeyler ışığı absorbe eder.
Örneğin, tuğla duvar, serpme sıva yapılmış duvar yüzeyi ışığı absorbe eder.

3. Bakımı
Yüzeylerin temizlenmesi işidir. Parlak yüzeylerin temizlenmesi rahattır. Fakat lekeleri
çok gösterir. Pürüzlü yüzeylerin temizlenmesi daha zordur. Parlak yüzeylere oranla kiri daha
az gösterir. Uygun kimyasal temizlik malzemeleri ile pürüzlü ve parlak yüzeyler rahatlıkla
temizlenebilir.

4. Estetik ve Karakter
Yüzeylerdeki dokunun yapısı, bulunduğu dönemin estetik ve karakterini yansıtır.
Örneğin, mimari yapıda bulunan eski, yıpranmış ahşap bir kolon ( direk ) veya el dokuması
bir halı kendi döneminin estetiğini ve karakterini yansıtır. Mobilya yüzeylerine yapılan
motifler, oymalar, kakmalar döneminin stilini, estetiğini ve karakterini belirler.